Topraksız Tarımda Çilek Yetiştiriciliği

Dünya genelinde çilek yetiştiriciliği geniş ekolojik şartlarda gerçekleştirilir. Üretimi ise hemen her yıl artar. Çilek yetiştiriciliğinde kullanılan geleneksel yöntemler, zararlılara ve hastalıklara neden olur. Bu durum ise ciddi anlamda verim ve bitkisel kayıplar anlamına gelir. Topraktan kaynaklanan patojenlere bağlı olarak meydana gelen bitkisel kayıpları ve verim kaybı son derece yüksektir. Bunun çözümü ise bazen oldukça maliyetli olabilir. İşte bütün bu nedenlerden dolayı çilek yetiştiriciliği için topraksız seçenek geliştirilmiştir. Yazımızın devamında topraksız çilek yetiştiriciliğine ilişkin merak ettiğiniz bütün detayları bulabilirsiniz.

Topraksız Tarım Nedir?

Topraksız çilek yetiştiriciliği hakkında detaylı bilgi vermeden önce, topraksız tarımdan bahsedilmesi daha doğru olacaktır. Bilindiği gibi bitkilerin gelişimi için su ve bazı besin elementleri gerekir. Buradaki besin elementlerini bitkiler, topraktan alır. Topraksız tarım; besin elementleri ve suyun direkt olarak bitkiye verilmesidir. Aradaki aracı olan toprak kaldırılmıştır.

Topraksız tarım ilk defa 1970’li yıllarda yaygınlaşmaya başlamıştır. Toprağın dezenfekte edilmesinin çok pahalı olması, çiftçilerin yeni arayışlara girmesine neden olmuş ve sonucunda bu yöntem geliştirilmiştir. Günümüze bakıldığında ise topraksız tarımın bütün dünya genelinde oldukça yaygın olduğu görülecektir. Ancak son yıllarda İspanya, Türkiye ve İtalya gibi Akdeniz ülkelerinde ciddi artış yaşanmıştır.

Ülkemizde topraksız tarım ilk defa 1995 yılında yapılmıştır. Daha sonraki yıllarda giderek yaygın bir hale gelmiştir. Bu şekilde ilk yetiştirilen ürünler; biber, domates, gül, karanfil ve maruldur. Çilek ise yakın zamanda topraksız tarım ile yetiştirilmeye başlanmıştır.

Topraksız Çilek Yetiştiriciliği Nasıl Yapılır?

Çilek, bütün dünya genelinde sevilen bir meyvedir. Ancak geleneksel yöntemler ile yetiştirildiğinde toprak kökenli patojenlerden kaynaklanan verim ve bitki kaybı, çok ciddi bir sorundur. Bu sorunun çözülmesi için toprağın detaylı olarak dezenfekte edilmesi gerekir. Dezenfektasyon işlemi için kullanılan kimyasallardan bazılarının toprağı ve doğayı zehirlemesi, bazılarının ise istenilen etkiyi oluşturmaması üzerine yeni arayışlara girilmiştir.

Bu arayışlar sonunda topraksız çilek yetiştiriciliği geliştirilmiştir. Bu yöntem sadece hastalık ve zararlılardan koruma sağlamakla kalmamış, aynı zamanda verimi ve meyve kalitesini de ciddi oranda arttırmıştır. İklim koşullarının uygun, toprağın ise uygun olmadığı alanlarda topraksız çilek yetiştiriciliği etkili sonuçlar vermiştir.

Topraksız Çilek Yetiştiriciliğinin Avantajları ve Dezavantajları

Topraksız çilek yetiştiriciliğinin üreticilere sağladığı çok ciddi avantajlar vardır. Bu avantajlardan öne çıkanlar, genel hatları ile şu şekilde sıralanabilir:

  • Birim alana dikilen fide sayısının artmasını sağlar.
  • Dikilen fide sayısının artmasına bağlı olarak verimlilik, ciddi oranda artar.
  • İyi bir planlama ile 10 ay boyunca ürün almak mümkündür.
  • Bitkilerin kontrollü bir şekilde beslenmesine imkan verir.
  • Meyve kalitesi ve çiçeklenme, rahatlıkla kontrol edilebilir.
  • Daha az su ve gübre kullanılır. Böylece düşük maliyet ile yetiştiricilik yapılır.
  • Toprak kaynaklı hastalık ve zararlıların çıkmasını engeller.
  • Daha az tarımsal ilaç kullanımı gerektirir.
  • Ekim aşamasında toprağın hazırlanması ile uğraşılmaz.
  • Çok daha kolay hasat edilir.

Buradaki avantajlara rağmen, bu yöntemin bazı olumsuz yanları da vardır. Bunlar ise genel hatları ile şu şekilde sıralanabilir:

  • İlk yatırım maliyeti yüksektir.
  • Özel bilgi ve tecrübe gerektirir.
  • Çevresel şartlara göre detaylı planlama yapılmalıdır.
  • Organik yetiştirmenin zorlukları, inorganik yetiştirmenin ise çevresel zararları vardır.

Topraksız Çilek Yetiştiriciliği Yöntemleri

Topraksız çilek yetiştiriciliği, genellikle örtüaltında yapılır. Bu durum, topraksız yöntemlerin sadece bununla sınırlı olduğunun düşünülmesine neden olur. Söz konusu durum doğru değildir. Günümüzde topraksız yöntemle çilek yetiştirme, açıkta da yapılmaktadır. Ayrıca bu yöntemlerin daha da geliştirilmesi ve modernize edilmesi için farklı çalışmaların yürütüldüğü bilinmektedir.

Topraksız sistemde kullanılan yöntemler, bitkinin türüne göre farklılık gösterir. Bunun yanında diğer unsurlar da dikkate alınır. Birim alana ekilecek fide sayısı, bunlardan alınacak verim, hastalık ve zararlıların durumu gibi hususlar, tercih edilen yönteme göre değişecektir. Dolayısıyla da üreticiler, kendi beklentilerine uygun olan yöntemleri tercih edebilir.

Topraksız çilek yetiştiriciliğinde plastik saksılar, polietilen torbalar, strafor konteynırlar ve PVC oluklar gibi farklı boyut ve şekillerdeki yetiştirme yerlerine dikey ve yatay sistemler kurulmaktadır. Bu sistemler öncelikle güneş ışığının homojen bir şekilde dağılmasını sağlamakta, verimi arttırmakta ve maliyetleri düşürmektedir. Bu sistemlere ilişkin bilgiler aşağıda yer almaktadır.

Yatay Sistemler: Yatay sistemler, çevre şartları ve örtüaltı tipine bağlı olarak tek veya çok katlı olabilir. Bu dikim planlamasında genellikle m2’ye (metrekareye) 12-24 adet dikim yapılır. Bitkilerin tamamına uniform ışıklanma sağlanır.

Dikey Sistemler: Dikey olarak hazırlanan sistemler olup, yatay sistemlere göre birim alana daha fazla fide dikilmesine imkan verir. Ancak alt bölgelerdeki ışık yoğunluğunun azalmasına bağlı olarak verim kaybı gibi dezavantajlara sahiptir.

Topraksız Çilek Yetiştiriciliğinde Genel Esaslar

Topraksız çilek yetiştiriciliği yapmak için bazı hususların bilinmesi gerekir. Bunlar; iklim, yetiştirme ortamı, fide tipi, dikim sıklığı, yetiştirme sistemi, hastalık ve zararlılarla mücadele gibi unsurlardır. Söz konusu unsurlara ilişkin detaylı bilgi aşağıda yer almaktadır.

İklim Şartları

Çilek, 15 ile 26 derece arasında iyi bir gelişim gösterir. Ancak sıcaklık 10 derecenin altına iner ya da 30 derecenin üzerine çıkarsa, bu gelişim ciddi manada düşer. Bundan dolayı sera içerisinde ısıtıcıların ve soğutucuların (havalandırma sistemleri) bulunması gerekir. Sıcaklığın burada belirtilen ideal aralıkta tutulması, verim açısından çok önemli olduğu gibi, diğer unsurlar için de önemlidir.

Yetiştirme Ortamı

Topraksız çilek yetiştiriciliğinde toprağa alternatif olarak farklı maddeler kullanılır. Perlit, kaya yünü, torf ve benzerleri yoğun olarak tercih edilir. Bu tür kaynakların azalması ve maliyetlerinin yüksek olması, üreticileri farklı arayışlara itmiştir. Volkanik tüf, bu arayışlar sonucunda bulunmuş ve kullanılmaya başlanmıştır. Ülkemizde özellikle Nevşehir’de yoğun olarak bulunan volkanik tüf, düşük maliyeti ile adeta üreticilerin imdadına yetişmiştir.

Yetiştirme ortamlarının hazırlanmasında tek bir madde yerine karışımların tercih edilmesi, başarıyı ciddi şekilde arttırmıştır. Bu yönde yapılan çalışmalar en iyi sonucun, %40 kokopit ve %60 perlit karışımı olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca solucan gübresinin verimliliği belirgin bir şekilde arttırdığı da tespit edilmiştir. Ülkemizde yapılan denemelerde ise kokopit ve volkanik tüfün en iyi sonucu verdiği görülmüştür.

Fide Türü

Topraksız tarımdaki başarı, ancak hasat periyodu, verim, meyve kalitesi ve ekonomik karlılığa ilişkin üretici beklentisini karşılayan yeni çeşitlerin belirlenmesi ile mümkün olur. Topraksız tarıma uyum sağlamada başarılı olan fide türünün belirlenmesi son derece önemlidir. Zaten topraksız tarım uygulamaları çevresel unsurlar dikkate alınarak geliştirilmekte ve hayata geçirilmektedir.

Yapılan çalışmalar sonucunda, topraksız çilek yetiştiriciliği için ‘Camarosa’, ‘Florida Festival’, ‘Ventana’, ‘San Andreas’, ‘Camino Real’, ‘Portola’ ve Monterey’ adındaki türlerin başarılı olduğu anlaşılmıştır.

Fide Tipi

Topraksız tarımda fide tipi, erkencilik ve verimi yüksek seviyede etkiler. Bundan dolayı genellikle tüplü ve taze fideler tercih edilir. Buna ilişkin yapılan çalışmalar frigo fidelerin veriminin yüksek, ancak geçici olduğunun anlaşılmasına neden olmuştur. Bundan dolayı topraksız tarım yapılırken herhangi bir fide tipi değil, doğru olanın tercih edilmesi gerektiği unutulmamalıdır.

Dikim Yoğunluğu

Topraksız tarımın en büyük avantajlarından birisi, birim alana daha yoğun ekim yapılabilmesidir. Topraksız tarım ile çilek yetiştiriciliği yapılırken 1 dekara 12.000 ile 24.000 fide dikilebilir. Geleneksel tarıma göre 5 kat daha fazla fide anlamına gelir.

Yerleştirme Sistemi

Çileklerin büyüme ve gelişimi, kullanılan yetiştirme yerlerinin tipine ve bunlara dair yapılacak düzenlemeye göre değişkenlik gösterebilir. Yerleştirme yerlerinin hacimlerinin ne kadar olduğu, şekli, boyutu verimi etkilediği gibi toplam maliyet üzerinde de fazlasıyla etkilidir.

Dikey sistemler, yatay olanlara göre daha fazla fide dikim yoğunluğu sağlar. Ancak bunların alt kısımlarının verimlilik bakımından istenilen seviyede olmaması gibi bir dezavantaj vardır. Aynı durum yatay, ancak çok katlı olan sistemler içinde bir noktadan sonrası için geçerlidir. Burada tercih edilecek en etkili sistem, tek katlı ve yatay olanlardır. Bu tür sistemlerde ışık dağılımı daha etkilidir, bu ise verimliliği arttırır.

Bitki Besleme

Topraksız tarımda verimi etkileyen farklı unsurlar vardır, ancak bunlar arasında en önemlisi beslenmedir. Toprak olmadığı için bitkinin beslenmesi, sistem üzerinden yapılır. Bu işlem açık ve kapalı olmak üzere iki farklı şekilde yapılır. Açık olan sistemlerde besin eriyiği bitkinin kök bölgesine uygulandıktan sonra daha sonra sistemden dışarı atılır. Kapalı olan sistemde ise besin eriyiği kök bölgesine uygulandıktan sonra toplanır ve tekrardan kök bölgesine uygulanır.

Topraksız tarımda çilek yetiştiriciliği yapılırken, bütün sulamalar fertifasyon halinde verilir. Fergitasyon miktarı, sıklığı, toplam süresi ve diğer detaylar, tamamıyla ışıkla ilgilidir. Ortalama olarak bitki başına 150-300 ml besin solüsyonu verilir. Işığa bağlı olarak bu miktar günde 4-10 adet olmak üzere bitkilere dağıtılır.

Sulama

Topraksız tarım yaparken besin solüsyonunun hazırlanması ve ayarlanması son derece önemlidir. Suyun kantitesi ve kalitesi de aynı şekilde büyük bir öneme sahiptir. Çilek, yüksek EC içerikli sulara karşı fazlasıyla hassas bir yapıya sahiptir. Bu noktada suyun kaliteli olmasının çok önemli avantajları olduğunun bilinmesi gerekir.

Topraksız tarımda sulama işleminde damla sulama kullanılır. Bundan dolayı geleneksel tarıma göre daha fazla dikkat edilmesi gereken husus vardır.

Hastalık ve Zararlılarla Mücadele

Bu tip tarım yapılırken, toprak kaynaklı hastalık ve zararlılar söz konusu olmaz. Geleneksel tarıma göre zirai ilaç kullanımı da son derece düşüktür. Bundan dolayı çevrede atık oluşumu, neredeyse hiç yaşanmaz.

Topraksız tarımda kullanılan besin solüsyonları farklı riskleri de beraberinde getirir. Bu solüsyonlar, olması gerekenden fazla kullanılırsa çevresel zararlar ortaya çıkar. Ayrıca kök çevresindeki patojenlerin açık sistemler üzerinden hızlı bir şekilde yayılması, son derece sınırlıdır. Kapalı sistemlerde ise besin solüsyonu tekrardan kullanıldığı için çevresel zararlar söz konusu olmaz. Ancak bu sistemlerde de patojenler son derece hızlı bir şekilde yayılır.

Bunların haricinde farklı hastalık ve zararlıların topraksız tarımı olumsuz etkilediği bilinir. Fakat geleneksel tarıma kıyasla buradaki mücadele kolay olarak ifade edilebilir.

Türkiye’de Topraksız Çilek Yetiştiriciliği

Yukarıda yer alan bilgiler incelendiğinde topraksız çilek yetiştiriciliğinin son derece avantajlı olduğu söylenebilir. Ülkemizde, ticari anlamda topraksız çilek yetiştiriciliği ilk defa 2007 yılında yapılmıştır. Daha sonra ise yaygınlaşmaya başlamıştır. Günümüzde genel durum ise halen istenen seviyenin çok uzağındadır.

Türkiye’de etkili olan iklimler dikkate alındığında Akdeniz, Ege ve Marmara bölgelerinde topraksız tarımın etkili bir şekilde yapılabileceği anlaşılmaktadır. Sera ve içerisine topraksız tarım yetiştirme sistemleri kurularak bu alana giriş yapılabilir. 10 ay ürün alınması ve diğer hususlar dikkate alındığında, geri dönüşü çok yüksek bir tarım olduğunu söylemek kesinlikle yanlış olmaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu