Liçi Meyvesi Yetiştirme Yöntemleri ve Kazancı

Ülkemizde çok fazla tanınmayan meyvelerden birisi olan liçi meyvesinin anavatanı Güney Çin’dir. Geçmiş dönemlerde halktan vergi olarak toplatılan söz konusu meyveye, bundan dolayı kral meyvesi de denir. Lychee (liçi) meyvesi, günümüzde dünyanın farklı bölgelerinde yetiştirilir. Fakat yoğunluklu olarak Güney Asya ve Güney Amerika’nın farklı bölümlerinde yetiştirildiği söylenebilir. Yazımızın devamında liçi meyvesi yetiştirme yöntemleri ve bunun kazancı hakkında detaylı bilgi vereceğiz.

Liçi Meyvesi Nedir?

Her ne kadar yukarıda genel hatları ile liçi meyvesi tanıtılmışsa da, biraz daha detaylı olarak incelenmesi daha doğru olacaktır. Bu meyvenin dışında bir kabuk vardır ve bu kabuk serttir. Kabuğun içi ise yumuşak ve beyazdır. Adeta bir üzüm yumuşaklığına sahip olduğu söylenebilir. Görünümünün çekiciliği vardır. Bunun yanında kokusu ile de insanları kendisine çeken bir meyvedir.

Meyvenin dışı pembeye yakın bir renge sahiptir. İlk defa tadacak olanlar, kolaylıkla bir lokmada bu meyveyi yiyebilir. Liçi meyvesinin toplam ağırlığının yaklaşık %60’ı yenilebilirdir. İçerisindeki doymuş yağ oranı çok düşüktür. Ayrıca kolesterol ve sodyum içermez.

Liçi Meyvesi Nasıl Yenir?

Liçi, ülke olarak yakından tanıdığımız bir bitki değildir. Bundan dolayı ilk defa görenler, bu meyvenin nasıl yenileceğini tam olarak bilmeyebilir. Hindistan cevizi ya da ananas gibi yorucu bir işleme gerek olmadan tüketilen bir meyvedir.

Liçi meyvesini yemek için sadece dışındaki kabuğu soymanız gerekir. Bu da oldukça kolay bir işlemdir. Ardından içindeki tatlı bölümü yiyebilirsiniz. Direkt tüketilebilen bu meyveden marmelat yapabilir ya da salatalarda kullanabilirsiniz. Bu aşamadan sonra nasıl tüketeceğiniz, tamamen sizin zevklerinizle ilgili bir durumdur.

Yemesi son derece kolay olan bu meyvenin tadı, insanlar tarafından genellikle beğenilir. Tatlı bir yapısı olduğu söylenebilir. Daha net bir şekilde anlatmak gerekirse, beyaz üzümün biraz daha tatlısıdır. Şeker oranı fazla olduğundan dolayı diyabet hastalarının tüketmesi önerilmez.

Liçi Meyvesinin Faydaları

Liçi meyvesi, adeta bir şifa kaynağı olarak görülür. Çin ve yakın ülkelerde çok uzun yıllardır tüketilen bu meyvenin farklı yararları vardır. Söz konusu yararlardan öne çıkanlar şu şekilde sıralanabilir:

  • Antioksidan etkiye sahip bir meyvedir. Bundan dolayı kalp ve damar sağlığını olumlu yönde etkiler.
  • Lifli bir meyvedir. İçerisindeki lifler sayesinde sindirim sisteminin sağlığının korunmasında etkilidir.
  • Bakır ve demir bakımından oldukça zengin olan liçi, bu özelliğiyle hücrelerin yenilenmesini ve kan dolaşımını destekler.
  • C vitamini bakımından zengindir. Orta büyüklükteki 9 adet liçi, bir insanın günlük C vitamini ihtiyacını karşılar.
  • 100 gramında yaklaşık 60 kalori vardır.
  • Düzenli olarak tüketildiğinde, ilerleyen yaşlarda meydana gelmesi muhtemel katarakt rahatsızlığını engeller ya da riskini düşürür.
  • İçerisindeki potasyum sayesinde böbrekleri olumlu olarak etkiler.
  • İçerisindeki magnezyum ve demir, kasların ve kemiklerin gelişimini destekler.

Yukarıda yer alan yararlar dikkate alındığında, bu meyvenin ne kadar şifalı olduğu çok daha net bir şekilde anlaşılacaktır. Gerek tadı, gerekse de yararlarından dolayı insanların son dönemlerde bu meyveye daha fazla ilgi gösterdiği bilinmektedir.

Liçi Nerede Yetişir?

Bu noktaya kadar liçi meyvesi hakkında bilgiler verdik. Bu meyvenin yetiştiriciliği ile ilgili hususlara ise buradan itibaren, detaylı olarak değineceğiz. Öncelikle liçi ağacı, dört mevsim yeşil kalan bir bitkidir. Yukarıda da yer aldığı gibi bu bitki Güney Asya ve Güney Amerika’nın uygun bölümlerinde yetişir. Fakat tek yetiştiği bölgeler buralar değildir. Liçi yetiştiriciliğinin oldukça karlı olmasından dolayı dünyanın birçok noktasında yetiştirildiği söylenebilir.

Liçi, ülkemizde de yetiştirilen bir bitkidir. Sıcak bölgeleri seven bir bitki olmasından dolayı ülkemizde Antalya ve Mersin gibi kentlerde yetişmektedir. Fakat bunun için gerekli şartların özenle hazırlandığının unutulmaması gerekir.

Liçi Yetiştiriciliği

Liçi, geç gelişen bir ağaç olarak dikkat çeker. Bundan dolayı liçi yetiştiricilerinin emeklerini almaları noktasında biraz sabırlı olması gerekir. Bu ağaçlar dikildikten sadece 3 yıl sonra meyve vermeye başlar. Fakat verimli olarak meyve vermesi için ağacın en az 20 yaşında olması gerekir. Dolayısıyla da 20 yaşına gelene kadar istenilen seviyede meyve vermesinin mümkün olmadığının bilinmesi gerekir. Tekrar vurgulamak gerekirse her ne kadar 3 yaşında meyve vermeye başlasa da, 20 yaşına gelene kadar verimi düşük olacaktır.

Liçi yetiştiriciliği için uzun vadeli plan yapılmalıdır. Söz konusu ağacın yetişmesi için gerekli olan şartlara ilişkin detaylar aşağıda yer almaktadır.

İklim

Bu ağacın yetişmesi için yazları sıcak ve yağışlı bir havaya ihtiyaç vardır. Kışları ise sıcaklığın -4 derecenin altına düşmemesi gerekir. Hafif şiddetteki don olaylarına dayanabilir. Fakat şiddetli don olaylarını kaldıramaz. Eğer -4 derecenin altındaki sıcaklıkların hakim olduğu bölgelerde liçi yetiştiriciliği yapılırsa, verimi ciddi şekilde düşük olacaktır. Bundan dolayı ülkemizdeki en uygun noktanın Alanya, Mersin ve Çukurova’nın bazı noktalarıdır.

Mesafe

Verimin yüksek olması için liçi ağaçlarının arasının en az 12 metre olması gerekir. Böylece ağaçlar, birbirinin gölgesinden etkilenmemiş olacaktır.

Soğuklama

Kış dinlenmesinin ardından ağaçların veriminin yüksek olması için soğuklanmaya ihtiyacı vardır. Bunun süresi ise 50 ila 150 saat arasında olmalıdır.

Toprak ve Gübreleme

Liçi için gerekli olan toprak, iklime göre farklılık gösterir. Örneğin kışları kurak ve az yağışlı olan bölgelerde toprağın çok fazla önemi yoktur. Fakat kışları yağışlı olan bölgelerdeki ağaçlar ise hafif asitli, humuslu, organik besleyiciliği yüksek ve süzekliği iyi olan toprakları ister. Gübreleme de yine iklime göre yapılmalıdır.

Budama

Genç liçi ağaçlarının budanmasına gerek yoktur. Bunun nedeni ise meyve hasadı için dalların kesilmesidir. Bu sayede yeni dalların gelişiminin önü açılmış olur. Yaşlı liçi ağaçlarının ise en az 2 yılda bir defa budanması gerekir.

Yüzük Alma

Yüzük alma, meyve verimliliğinin ve meyve büyüklüğünün artması için yapılır. Üzümlerde yapılan işlemin benzer burada da gerçekleştirilir. Fakat burada dikkat edilmesi gereken husus, dalların sadece yarısına bu uygulamanın yapılmasıdır. Ertesi yıl ise yüzük alınmayan dallara bu işlem yapılır. Bu işlem genellikle sonbaharda yapılır. Eğer doğru olarak yapılmaz ise ağacın dallarının kuruma tehlikesi olduğunun unutulmaması gerekir.

Çoğaltılma

Liçi ağacının tohumdan çoğaltılması imkansız olmasa da çok zordur. Eğer tohumdan çoğaltılma yapılacaksa, taze meyveden çıkan tohumun hemen ekilmesi gerekir. Söz konusu tohumlar bekletilirse çimlenmesi söz konusu dahi olmaz. Tohumdan çoğaltılma başarıldığında ise meyve vermesi için 20 yıllık bir süreye ihtiyaç vardır. Hatta bazen bu süre daha da uzayabilir. Bundan dolayı tohum ile çoğaltılması çok fazla tercih edilmez.

Liçi ağacının çoğaltılması için genellikle kalem aşısı tavsiye edilir. Çelikle liçi çoğaltılmasının ilkbaharda yapılması gerekir. Gerekli şartlar sağlandığında bu işlemin başarı oranı %80’den daha fazla olmaktadır.

Liçi ağacının çoğaltılmasında basit daldırma ve havai daldırma yöntemleri oldukça yaygındır. Bu yöntemin de yine uzman kişiler tarafından yapılması gerektiği unutulmamalıdır.

İlaçlama

Liçi için düzenli olarak ilaçlama yapılması gerekir. Bu sayede ağaç zararlılara karşı korunmuş olacaktır. Mantar hastalıklarına karşı çok fazla dirençli olmayan bu bitkinin zamanında ilaçlanmaması, ciddi sorunlara neden olabilir.

Liçi Yetiştiriciliği Kazancı

Liçi meyvesinin nasıl yetiştirildiğine ilişkin detaylar yukarıda yer almaktadır. Söz konusu detaylardan sonra bunun kazancının ne kadar olduğu merak edilmektedir. Öncelikle her ağacın verimi farklı olacağından kazanç hakkında net bir rakam verilmesi doğru olmaz. Fakat liçi meyvesi hem ülkemizde, hem de Avrupa kıtasında çok fazla yetişen bir bitki değildir. Bundan dolayı oldukça karlı bir iş olduğu söylenebilir.

Ülkemizde liçi meyvesi fiyatları ortalama 50 TL seviyelerindedir. Ağaçların bakımı vb. işlemlerin sonraki dönemlerde çok maliyetli olmadığı dikkate alındığında, ciddi karlar elde edilmesi işten bile değildir. Ancak burada ağacın yetişme şartlarına uygun noktaların tespiti ve yetiştiriciliğin de burada yapılması gerektiği unutulmamalıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu